ECO-TURKEY

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELEDEN HABERLER
Türkiye Ekoloji Birliği'nin bileşeni Yeşil Ev'in bülteni
Sayı 3
Şubat 2025

Giriş İçindekiler Geçen sayılar Hedefler ve kapsam Yeşil Ev Ekoloji Birliği Kontaklar Künye

Batı Karadeniz Bölgesi Çevre Gönüllüleri Buluşması

Batı Karadeniz Bölgesi çevre gönüllüleri, Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Yerel mücadelelerini anlatarak deneyimlerini paylaştılar. Çevre mücadelesinin eşgüdüm içinde yürümesi için kararlar aldılar. Buluşmaya Zonguldak Merkez, Ereğli, Devrek, Çaycuma, Kilimli ve Gerede ilçelerinin çevre sorunlarıyla mücadele eden örgütlerden gönüllüler katıldı.

Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk açılış konuşmasında, tüm bölgedeki çevre sorunları ve mücadeleler hakkında genel bir sunum yaptı. Çevre gönüllüleri ile yerel halkın mücadele birliği üzerinde durdu. Alaplı, Akçakoca ve Devrek ormanlarında vahşi madencilik, Gerede çayındaki akıl almaz kirlilik, Filyos Vadisi'nin kirli teknolojilere açılması sorunlarını anlattı.


 İnsanların kanser
 olması umurlarında
 değil
 (Resim: X-@temavakfi)

TEMA Vakfı adına Berran Şeker Aydan, Zonguldak’ta, 1991'den bu yana termik santraller, taş ocakları, gemi söküm tesisi, Filyos Vadisi Projesi gibi değişik alanlarda, olumsuz koşullarla boğuştukları mücadeleleri anlattı: "Pek çok yenilgi yaşadık. Ama küçük başarılarımız bile çok önemli, sabırlı, özverili mücadelemize değiyor. Onursal Başkanımız Karaca'nın sözüyle: Çivi bir vuruşta çakılmaz, tekrar tekrar, ısrarla vurmak gerek."

Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu adına Mehmet Emin Aslan, Filyos su havzası Gerede Çayı'nın kirlilik sorununu anlattı: Kirliliğin temel kaynağı, "Gerede Karma" ve "Gerede Deri" organize sanayi bölgeleri. Bunlar atık sularını arıtmadan Gerede Çayı'na boşaltıyorlar. Ankara’nın da içme suyunu sağlayan Gerede Çayı, suyu içen her canlının yaşamını tehdit eden bir kirlilik kaynağı oluşturuyor. Öte yandan suyun çalınması sonucunda da akarsuyun ekolojik dengesi bozuluyor.

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu adına Çetin Yılmaz, çevre gönüllülerinin yöre halkıyla birlikte yaşam alanlarını savunmalarını anlattı. Pek çok çevre sorunu var. Platformun önde gelen mücadele alanları, Akçakoca, Alaplı, Devrek ormanlarında altın madeni sondajları ve Ereğli Alaplı sınırındaki doğal gölette demir cürufu tesisi kurma girişimi. Ciddi bir sorun, platformun açtığı davaların harcamaları. Kimi davalarda bilirkişi ücreti, "fitre" ve "zekât" gibi halkın İslami dinsel yardımlarıyla karşılandı. Yöre halkının çevre mücadelesiyle bütünleşmesi, başarının vazgeçilmez önkoşuludur.

Gübre fabrikası davası, gerekirse Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınacak

Çaycuma Çevre Gönüllüleri adına, emekli öğretmen Züleyha Nur, OYKA kağıt fabrikasının yaydığı emisyonun ve Filyos Irmağı’na deşarj ettiği atık suların ilçenin önemli sorunuları olduğunu söyledi. Tosyalı Holding’in gübre fabrikasına açtıkları davanın seyri hakkında bilgi veren Nur, Danıştay’da aleyhlerine sonuçlanan davayı Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını, oradan da sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceklerini belirtti.


 Batı Karadeniz
 çevre gönüllüleri
 

Devrek Çevre Gönüllüleri adına Cemil Temel, Çaydeğirmeni beldesinde kurulan HES'lere karşı mücadelelerini anlattı: Tüm uyarı ve mücadelelere rağmen HES'lerin kurulması önlenemedi. Bunlar yörenin ekosistemini tahrip ediyor. Ağaçlarda mantarlaşmaya yol açıyor. HES’lerin yapımı sırasında vaat edilenler ise gerçekleşmedi. Konuşmacı, bunun yanı sıra, Devrek'te altın madenine karşı da kararlı bir mücadele yürüttüklerini anlattı.

Buluşmanın son bölümünde, herkesin görüş ve önerileri alındı, kararlar verildi. Zonguldak Kozlu ve Kilimli’deki çevre sorunlarıyla mücadele eden Yaşanabilir Zonguldak Platformu'nun yeni yürütmesi oluşturuldu. Yürütmeye katılımın her zaman açık olması ve dileyen herkesin katılımıyla daha genişletilmesi kararı alındı. Platformlar arası yatay eşgüdüm için yerel platformlarda sosyal medya adresi oluşturma, tüm paylaşımlarda birbirini etiketleme, Web sitesi kurma, YouTube adresi açma, WhatsApp grupları kurularak daha etkin iletişim sağlama kararları alındı.

(Kaynak: Özgür Halkın Sesi - 26 Ocak)