ECO-TURKEY

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELEDEN HABERLER
Türkiye Ekoloji Birliği'nin bileşeni Yeşil Ev'in bülteni
Sayı 3
Şubat 2025

Giriş İçindekiler Geçen sayılar Hedefler ve kapsam Yeşil Ev Ekoloji Birliği Kontaklar Künye

Yerel Örgütlerden Kömürden Çık Çağrısı

Anadolu’nun dört bir yanındaki yaşam savunucuları iklim dostu bir Türkiye hedefiyle "kömürden kurtul, geleceği kurtar" çağrısını COP29 vesilesiyle bir kez daha yineledi.

İklim finansmanı ve "fosil yakıtlardan uzaklaşma" konusunda yoğun tartışmaların yaşandığı COP29 sırasında 16 yerel sivil toplum kuruluşu, Türkiye’nin kömürden adil bir şekilde çıkmasını talep etti.

Türkiye, COP29 sırasında uzun vadeli iklim stratejisini açıklamış ancak kömürden çıkışa dair bir politikaya yer vermemişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ise, kendisine yöneltilen bir soru üzerine fosil yakıtlardan çıkılacağını söylerken, bir tarih belirtmedi.

  2030'da kömürsüz
  Türkiye istiyoruz
 

16 sivil toplum kuruluşu, COP29’u yakından takip ettiklerini söylerken, gün geçtikçe sıklığı ve şiddeti artan iklim krizine karşı, sözlere değil, eyleme olan ihtiyacın altını çizdi: "Bilim insanları yıllardır küresel ortalama sıcaklık artışlarını 1,5 derece sınırında tutabilmek için emisyonların 2030 yılına kadar 2010 yılına göre %45 oranında azaltılması gerektiğinin altını çiziyor. Fırsat penceremiz ise geçen her saniye giderek daralıyor."

1,5 derece hedefini canlı tutmak için atılması gereken en somut adımın başta kömür olmak üzere fosil yakıtlardan çıkmak olduğunu belirten kurumlar açıklamaya şöyle devam etti: "Ülkemizin ise iklim karnesi maalesef kırıklarla dolu. Sanayi Devrimi’nin başladığı İngiltere bile geçtiğimiz ay son kömürlü termik santralini kapatmışken, 50’nin üzerinde ülke kömürden kademeli çıkış takvimini açıklamışken Türkiye’nin hala kömürde ısrar etmesi, bilimsel gerçeklerle örtüşmediği gibi geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Üstelik kömürden çıkmak için bir yana, her yıl kömür sektörüne akıtılan milyarlarca dolar teşvik nedeniyle ülkemizin kamu kaynakları üzerine de ciddi bir yük biniyor."

Türkiye’nin farklı şehirlerinde termik santrallara ve kömür madenlerine karşı verilen mücadelelere değinen kurumlar; Kahramanmaraş’ta Afşin-Elbistan A Termik Santralı’na yeni ek ünite yapılmak istenmesini; Eskişehir’in verimli tarım alanı Alpu’da tekrar kömürlü termik santral projesinin gündeme getirilmesini; Muğla Milas’ta yer alan Akbelen Ormanı’nın kömür madenciliği için yok edilmeye çalışılmasını ve yeryüzünün önemli biyoçeşitlilik sıcak noktalarından Kazdağları’nın ve ülkenin diğer bölgelerinin maden projeleriyle delik deşik edilmesini kabul etmediklerini vurguladılar.

Kömürün ötesinde yaşanabilir, sağlıklı bir gelecek için ise Türkiye’nin ivedilikle kimsenin işsiz, güvencesiz, sağlıksız, enerjisiz kalmadığı, planlı ve kademeli; ekolojik, ekonomik ve toplumsal açıdan adil bir kömürden çıkış planını deklare etmesini ve Paris Anlaşması’nı onaylayan her ülke gibi 2025 yılında Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC) güncellemekle yükümlü Türkiye’nin, yeni oluşturacağı Ulusal Katkı Beyanı’na "2030’a kadar kömürden çıkışı gerçekleştirme" hedefi koymasını talep ettiler.

Çağrıyı imzalayan kurumlar:

Antakya Çevre Koruma Derneği, Avdan Platformu, Bartın Platformu, Çan Çevre Derneği, Çevre ve Tüketici Koruma Derneği, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği, Doğu Akdeniz Çevre Platformu, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, Foça Çevre ve Kültür Platformu, Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, İkizköy Çevre Komitesi, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Muğla Çevre Platformu, Sosyal Haklar Derneği, Yırca Köyü Derneği

(Kaynak: www.iklimhaber.org)